Merhaba,
bir kaç günlük aradan sonra bu gün sayısal loto konusunda yazacağım. 16 kasım 1996'da Türkiye'de ilk kez oynanan Sayısal Loto o zamanın para ölçütleriyle 50000000 TL (elli milyar Türk Lirası) ikramiye vermiş altı bilen bir kişiye. İyi para diyerek geçebiliriz. Fakat günün koşulları incelenirse ihtiyaç sahibi bir insan için o paranın yüzde biri bile çok önemlidir.
Cebindeki parayı harcamamak için onun adeta üstüne titreyerek parasını koruma altına alan fakir vatandaşımız bir umut ve para sahibi olmanın güzel hayalinin etkisiyle bir anda cebindeki bir miktar paranın bozukluklarıyla gidip sayısal loto oynamıştır belki de. Belki oynadığını unutmuştur iki gün sonra veya çekilişi beklemeye sabrı zor yetmiştir. Fakat en çok merak ettiğim kazandığını öğrendiği vakit ne yaptığıdır. O anda ne hisseder insan, inanmakta güçlük çekebilir, havalara uçabilir, önemsemeyebilir...
Benim yaşadığım ve benim gibi ancak yaşamını sürdürmesine yetecek paraya ulaşmak için her gün emek veren insanların, ki ona bizler diyelim haydi, yaşadığı nedir peki Sayısal Loto' nun sonucunu beklerken? Paraya, daha iyi bir hayata başlamak için, bir ev sahibi olabilmek için, bir otomobil satın alabilmek için, bir yüksek öğrenim programına başlayabilmek için ihtiyaç duyanların geleceğe dair kurdukları hayallerdir Sayısal Loto bence. Hayaller öyle tatlıdır ki insanın küçükken görüp te beğendiği, masum duygularla çok sevdiği insanlar ve kendisi için istediği "güzellikler" daha elle dokunulur olur. Tatlı tatlı gülümser dolmuşta veya otobüste işine doğru yola koyulmuşken. Dolmuş şoförlerinin kabalığından ve tıngır mıngır gidişlerinden usanan biri altına bir araba çekeceğini düşünür hırsla, o zaman görecektir kendisini dolmuş şoförleri, o zaman arabanın içinden kalabalık otobüslere bakarak insanlara o diyecektir "Çok şükür arabam var." diye.
"Umut fakirin ekmeğidir." demiş birileri. Haklılar bence ve şunu da ben ekleyeyim. Umut insana hayata katlanma gücü verir. Bu yönüyle bir yandan insana içinde bulunduğu durumda yaşama gücü ve mücadele isteği verir. Fakat diğer yandan adeta bir lanettir umut. Hiç olmadık hayallerin peşinden sürükler. "Belki" dedirtir, "bir gün" dedirtir ve hayatı yiterken zamanın içinde umut arada sırada gelip dürter bir yanından. Eğer o umut olmasa başka yollar seçilebilir, belki bir çözüm bulunabilir. İnsanı böyle bağlayabilecek bir umut tehlikelidir bence. Saplanıp kalmış ve mazoşistçe aynı beklentiyi nice düş kırıklığına rağmen hala koruyorsa bir insan, artık vaz geçmenin ve hayatın binlerce başka yolundan birini denemenin vakti gelmiş geçmiştir ve kaybettikleri de çok ama çok değerlidir ki hayatın kendisidir kaybedilen.
Sayısa lotoya dönelim. Şans oyunlarında yüz binlerce insanımız "şanslarını deneyip" duruyorlar. Ayaklarına gelecek şansa muhtaçlar ne yazık ki. Ben de babam da zaman zaman oynarız sayısalı. Bizim için de "şans kapısını açık tutmak" diye bir deyim var. O kapıdan girecek paraya muhtaç değiliz ama hayatta para ile erişilebilecek ve fakat yeterli paramız olmadığı için hala erişemediğimiz sadece bir kaç tane şey var. Ve ben de işte hayatımın bu döneminde ilk kez Sayısal Loto' yu oynarken daha bir heyecanla oynuyorum belki de tuttururuz diye. Son hafta gelen sayılara baktım da 1 bile tutmamış :) 13-39-40-44-47-49 çıkanlar, kırk sayısı civarında bu kadar yoğun olması çıkanların ilginç geldi bana. İki kişi bu sayıları (Rakam değil sayı, 0 ile 9 arasında sayıları ifade etmek için kullandığımız işaretlere rakam denir.) yazmış loto kağıdındaki kolonlara ve kişi başı 2.250.849 TL almışlar kişi başı. Maaşımın 1400 katından daha fazla. Yani bu aldığım parayla 117 yıl durmadan çalışıp hiç harcamamam gerekli :) Bu kadar paraya ihtiyacım yok tabi olsa zaten ne yapacağımı şaşırırım. Neyse bu hafta bir de çarşamba günleri çekilişi yapılan kazanma ihtimali daha fazla olan bir oyun varmış onu oynayacağım. Herkese bol şans :)
"umut fakirin ekmeği" diyerek bütün şans oyunlarını oynuyorum, bir gün büyük ikramiyeyi kazanmayı umut ediyorum? :))
YanıtlaSilellerine sağlık Doğancım,güzel bir yazı olmuş.
teşekkür ederim.
YanıtlaSil